25 Temmuz 2017 Salı

Batı Torosların en yüksek noktasında

Kızlarsivrisi'nin doruklarında...

Şehrin kalabalığı, beton ve asfaltla çevrili yapısı beni yeterince bunalttı. Bir de üzerine 15 yıl gölgesiyle bile kavgalı tipler eklenince buralar çekilmez oldu. Çekip gidemeyince çareyi doğaya kaçmakta buldum. Stres seviyemin üst noktalara  doğru tırmanmaya başladığı bir dönemde Toroslar Doğa Sporları Kulübü'nün (TODOSK) Kızlarsivrisi Dağı tırmanış duyurusu gözüme çarptı. Son dönemde doğa sporları konusunda birlikte hareket ettiğim ruh ikizim Kenan'a tırmanıştan bahsettim. Her zamanki klasik cevabını verdi, "Ben varım".


TODOSK yetkililerine kaydımızı yaptırdıktan sonra tırmanış hazırlıklarına başladık. İhtiyaç listesini belirleyip, çantayı yavaş yavaş hazırlamaya koyulduk. Ve beklenen gün geldi. Çadır, uyku tulumu, 2 gün yetecek yiyecek, bolca su, 3 bin metrelik rakımı göz önünde bulundurarak kışlık kıyafetler, malzemeler derken çantada yer kalmadı. Yetmezmiş gibi epeyce ağırlaştı. "Dağcılık kolay olsaydı".


Bizi Elmalı'ya zirve öncesi kamp kuracağımız kamp alanına götürecek araca yerleştik. Yanıma dağcılık eğitimleri esnasında tanıştığımız Şükrü abi oturdu. Keyifli bir sohbete başladık. Laf lafı açtı. 2-3 saatlik yol göz açıp kapayana kadar bitti. Elmalı'da verilen molayı Şükrü abiyle birlikte değerlendirdik. İlçede biraz dolaşıp, ihtiyaçlarımızı giderdikten sonra Kızlarsivrisi kamp alanına doğru yola çıktık.

Köylerin ve dağların arasından geçerek kamp alanına ulaştık. Kızlarsivrisi Dağı tüm heybetiyle karşımızda duruyordu. 2 bin metre yükseklikteki kamp alanına çadırlarımızı kurduktan sonra vücudumuzun yüksek irtifaya alışması için küçük bir tepeye doğru yürüyüşe başladık. Yaz mevsiminin etkisi 2 bin metre yükseklikte bile hissediliyordu. Hava sıcaktı. Sıcaktan şikayetçi değildim. Şikayetim aşırı sıcak hava nedeniyle hayalini kurduğum endemik çiçekleri görememem oldu.

Kızlarsivrisi'nin karşısındaki küçük tepeye çıkıp indikten sonra yemek saati geldi. Bu esnada bize Kenan da eşlik etti. Şükrü abi, Kenan ve ben akşam yemeğimizi yedikten sonra yeniden vücudumuzu yüksek irtifaya alıştırmak için bu kez farklı bir tepeye çıktık. Akşam olmuştu ve hava hafiften kararmaya başlamıştı. Gün batımında çektiğimiz fotoğrafların ardından kamp alanına geri döndük. Tırmanış sabah 04.30'da başlayacaktı ve uyanma saati 03.30'du. Bu nedenle birer keyif kahvesi içtikten sonra uyku saati gelmişti.

Gündüzün sıcak havası yerini serin bir havaya bıraktı. Uyumayı çok istememe rağmen bir türlü uyuyamadım. Hatta yan çadırda horlayarak uyuyan dağcıya imrendim. Doğru dürüst uyuyamadan "Dağcılar uyanın! Saat 03.30" sesi ile uyandım. Şükrü abi ve Kenan ile bir araya geldik. Kendimize gelmek için birer kahve içtik. Çadırda geçmek bilmeyen zaman kahve içerken bir anda tükenmişti. Yürüyüş koluna katılmak için dağ evinin önünde yerimizi aldık. Son hazırlıkların ardından zirve için yürüyüşe başladık.

Gecenin karanlığını dolunay bozmuştu. Dağın batı kısmında tüm güzelliklerini sergiliyordu. Epeyce bir süre yürüyüşümüze eşlik etti. Zirveye her adımda biraz daha yaklaşıyorduk. Ay sahneden çekilmiş yerini usulca güneşe bırakmıştı. Gecenin karanlığı yerini kızıllığa bıraktı. Belkide ayın, güneşin sunduğu manzara akıllara yorgunluk hissini getirmiyordu. İlk molada dolunaylı fotoğraflar çekmeye çalıştık. Ne yazık ki çok başarılı olamadık.

Daha önce 2800 metreye çıkmıştım. İlk kez 3 bin metreyi, hatta üzerini deniyordum. Aklımda hep bir soru işareti vardı. Kondisyon ve rakıma uyum sağlamada sorun yaşama kaygım vardı. Ama en ufak bir sorun yaşamadan zirveye ulaştık. 3 bin 70 metreden manzarayı izledik. Her ne kadar kuru ekmekle olsa da kahvaltımızı yaptık. Bir müddet dinlenip, fotoğraf çektikten sonra iniş için tekrar yola koyulduk. İniş yolu zirve yolundan daha yorucuydu. Yaklaşık 5 saatte zirveye ulaştık. Zirveden kamp alanına ulaşmamızda 3, 3.5 saat kadar sürdü. Süre ile ilgili verileri tahmini olarak söylüyorum. Saate bakmadım.

Yorucu bir yolculuğun ardından kamp alanına ulaştık. Bir müddet dinlendikten sonra çadırları topladık ve evimize doğru yola çıktık.

Kızlarsivrisi Dağı, dağcıların yaz ve kış aylarında tırmandıkları bir dağ. Kışın kar ve buzla kaplı olması nedeniyle de cezbedici. Umarım bu kış karla kaplı doruklarına da ulaşabiliriz.


























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder