12 Ağustos 2013 Pazartesi

Yalan Dünya Mağarası

Hüzünlü bir aşkın tanığı 

Çok uzun zaman önce Toros Dağları’nın derinliklerine doğru 4 kilometre boyunca uzanan mağaranın içerisinde bir adam yaşarmış. İnsanlardan ve gündelik hayattan uzak bir şekilde mağaranın içinde yaşamını sürdüren bu adam, bir gün bir defalığına dışarı çıkmış. Genç adam mağaranın girişinin bulunduğu yamaçta dolaşırken, bir kızla karşılaşmış. Genç adam ve güzel kız, birbirlerine görür görmez aşık olmuşlar. Her fırsatta gizlice mağarada buluşup, aşklarını yaşamışlar. Genç kız sevgilisiyle buluşmak için yine mağaraya girmiş. Ancak delicesine bir aşkla bağlı olduğu sevgilisini bulamamış. Çünkü mağaranın derinliklerinde oluşan göçük, sevgilileri birbirinden ayırmış. Genç adam mağaranın derinliklerine hapsolup kalmış. Genç kız ise sevgilisinden ayrı kalmanın üzüntüsüyle kahrolmuş. Genç kızın yaşadıklarını öğrenen köylü, ‘Yalan Dünya’ yorumunu yapmış. O günden sonra mağaranın ismi ‘Yalan Dünya Mağarası’ olarak kalmış.

  

ELİMLE KOYMUŞ GİBİ BULDUM


Bu hikayeyi duyunca Yalan Dünya Mağarası'nı görmek için sabah erken saatte yola çıktım. Öğle saatlerinde Antalya'nın keşfedilmeyi bekleyen cenneti Gazipaşa'daydım. Gazipaşalılar, Yalan Dünya Mağarası'nın ilçe merkezinin 7 kilometre doğusunda bulunan Beyrebucak Köyü'nde olduğunu ve yön tabelalarını takip ederek mağaraya kolaylıkla ulaşabileceğimi söylediler. Gerçekten de mağaraya ulaşmak kolay oldu. Mağarayı elimle bulmuş gibi buldum. Köyün arkasında yükselen Asar Tepesi'nin yamacındaydı mağara. Mağaranın girişinden köye bakan terasta biraz dinlendikten sonra daha fazla vakit kaybetmemek adına mağaraya girdim. Dar girişin ardı aşağıya doğru inen büyük bir koridora açılmıştı. Sarkıtlar ve dikitler mağaranın girişinden başlamış, buda beni oldukça mutlu etmişti. Çünkü sarkıtlar ve dikitler büyüleyici güzellikteydi.Antalya Valiliği tarafından ışıklandırılan, kolaylıkla yürümek için oluşturulan platformdan yaklaşık 100 metre aşağıya indim. Bu noktadan sonra mağara sağa doğru uzandı.






SALONLAR ARASI ULAŞIM DAR TÜNELLERLE


Sağa döner dönmez büyük bir salonun içerisindeydim. Sarkıt ve dikitler burada sütunlara dönüşmüş halde olanca güzelliğyle ziyaretçilerini bekliyor gibiydi. Kireçtaşı kaplı ilk salonun tavan yüksekliği 35 metreyi buluyordu. Salon oldukça ilginçti çünkü sol tarafta beyaz renk hakimken, sağ tarafta beyaz renge ilaveten sarı ve kahverengi renkler de vardı. İlerlemeyi sürdürdüm. Birinci salonun sonuna gelmiştim. Yüksekliği yaklaşık 1 metre, uzunluğu 4 metre olan tünelden eğilerek ikinci salona geçtim. Mağaranın ikinci salonu da birinci salon gibi sarkıtlarla ve dikitlerle kaplıydı. İkinci salonun muhteşem görüntüsü eşliğinde ilerlemeyi sürdürdüm. Yine bir tünele gelmiştim. Üçüncü salona açılan bu tünel önceki gibi değil daha alçaktı. Epey eğildikten sonra ördek yürüyüşü diye adlandırılan biçimmde ilerleyerek üçüncü salona ulaştım. Oldukça geniş olan son bölümde milyonlarca yılda oluşan 10 metre çapındaki sütun beni bekliyordu.  Su damlacıklarının zaman içerisinde oluşturduğu sütun mağaranın en ilginç yapısıydı.


          Sarkıtlar ve dikitler milyonlarca yılda birleşerek sütunlara dönüşüyor. 



     Yalan Dünya Mağarası'nı size tanıtmak için salonlar arasındaki tünellerden geçişim.

HAVA SICAKLIĞI HEP 28 DERECE


Son salona girerken sol tarafta dar bir tünel görmüştüm. Mağaranın rehberi ile tüzel hakkında konuştum. Beline ip bağlayıp, fenerle tünele girdiğini söyledi. Yaklaşık 100 metre süründükten sonra, görülenlerden daha güzel bir salona ulaştığını açıkladı. Ancak o salonun göçüğün arka kısmı mı yoksa başka bir salon mu olduğu hakkında fikrinin olmadığını belirtti. Yaklaşık 1 saatlik yürüyüş sonrasında mağaranın sonundaydım. 3.5 kilometre daha vardı mağaranın sonuna. Ama ben hikayeye neden olan göçüğün bulunduğu noktadaydım. Buradan ileriye gidiş yoktu. Uzmanlar tarafından göçüğün temizlenip, mağaranın sonuna kadar ulaşmayı hayal ederek geri döndüm. Mağaranın sonu oldukça nemliydi. Hatta su damlacıkları küçük bir göletcik oluşturmuştu. Mağaranın içerisinde sıcaklık ise yaz kış, gece gündüz 28 derece sabitti. Antalya'nın kavurucu yaz sıcaklarında mağaradan çıkmamak lazım diye düşündüm.

     Yalan Dünya Mağarası, oluşumları ile büyüleyici güzellikte
 
                          Tavan yarasa yuvaları ile kaplı ama yarasalar ortalıkta yok.

5 MİLYON YILDA OLUŞTU AMA OLUŞUMUNU HALA SÜRDÜRÜYOR


Mağara oldukça ilginçti. Uzmanlar mağaranın yaşının 5 milyon yıl olduğunu açıklamış ve eklemişti, 'Hala oluşumunu sürdürüyor'. Mağaradaki sarkıt ve dikitler geride kalan 5 milyon yılda bazı noktalarda birleşmişler ve sütunlar oluşturmuşlardı. Mağarada 10 metre çapında bir kaç tane sütun görmüştüm. Çapı 2 ila 5 metre arasında değişen sütun ise çok sayıdaydı. Göçüğün arka kısmında su kaynağının olduğunun belirtilmesi beni çok heyecanlandırmıştı. Çünkü Suini Mağarası'ndaki su kaynağı mağarayı çok güzel kılıyordu. Onu bir sonraki yazımda paylaşırım. Biz yine Yalan Dünya Mağarası'na dönelim. Mağaranın tavanındaki yarasa yuvaları görülmeye değerdi ancak ortalıkta yarasa yoktu. Işıktan dolayı gizli dehlizlere kaçmış olsamalılar.


ALTERNATİF TURİZMİN PARLAYAN YILDIZI


Yöre halkı mağaranın göçük olmadan önce Hasdere Köyü'ne kadar uzandığını ifade etti. Çok uzun yıllar önce mağara suçluların saklandığı, köylünün vergi ödememek için hayvanlarını gizlediği bir yermiş. Bugün ise Gazipaşa'nın alternatif turizmde parlayan yıldızı. Yalan Dünya Mağarası, geçmişte suçluların gizlenmesinden dolayı Sirkat Deliği olarak da anılmış. Yalan Dünya Mağarası, bugün ise 5 milyon yıllık tarihi, oluşumunu hala sürdüren sarı, beyaz ve kahverengi renkteki sarkıt ve dikitleri, çapı 10 metreyi bulan sütunları ile Gazipaşa’nın parlayan bir turizm değeri. Mağara yerli misafirlerin yanı sıra yabancı misafirler tarafından da ziyaret edilmekte. Bu yazıyı okuduktan sonra zaman kaybetmeden sizde gidin. Eğer umduğunuzu bulamazsanız ben blogu kapatmaya hazırım.










 








3 yorum:

  1. Antalyamız mağaraları ve dağları kentin gizli kalmış cennetleri konumunda. bu cennetleri başarılı bir yazım dili ve fotoğraflarla okuyucularına sunduğun için seni tebrik ederim.Yeni yazılarını sabırsızlıkla bol fotoğraflarla birlikte bekliyoruz. Kentimiz adına önemli bir görevi yerine getirdiğin için de teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. İşte gerçek bir doğa harikası müthiş

    YanıtlaSil
  3. Sayın Karadeniz, aynı güzellikte daha çok doğa harikasını sizlerle paylaşacağız. Bizi takip etmeye devam edin. Teşekkürler...

    YanıtlaSil