26 Ağustos 2013 Pazartesi

Mis gibi kokuyor portakal çiçekleri

Keşke mevsim bahar olsaydı. Portakal çiçekleri açsaydı. Aldığım her derin nefeste, portakal çiçeklerinin muhteşem kokusu beni büyüleseydi. 

Yemyeşil portakal ağaçlarına konmuş beyaz kelebekler gibi, beni bu diyardan alıp başka diyara götürseydi. Keşke. Geçen bahar Finike'de olduğu gibi.















 

OVA MİS GİBİ KOKUYOR
Finike'de güzel bir bahar sabahıydı. Güneş sıcak yüzünü göstermeye başlamıştı. Saat 10.00 gibi meltem çıkmıştı. Rüzgar, Akdeniz'in mavi sularından, bereketli toprakların içerilerine doğru esiyordu. Esen rüzgar yalnızca serinlik taşımıyordu içerilere. Mis gibi portakal çiçeği kokularını da taşıyordu gittiği yere. Baş döndürücü güzellikteki kokuyu hisseder hissetmez portakal bahçesine girmekten kendimi alamadım. Bahçenin içerisine doğru attığım her adımda mis gibi koku daha da artıyordu.

 

ANADOLU KADINI GİBİ
Cadde üzerindeki parfümcüden de güzel kokular yayılıyor. Ama bu farklı. Bu kokunun eşi, benzeri, tarifi yok. Bir portakal ağacını gözüme kestirdim ve yanına yaklaştım. Portakal çiçeğinin o güzel kokusunu doyasıya içime çektim. Dakikalarca güzelliğini izledim. Başımı döndüren bu güzel kokudan ayrılmak istemiyordum. Ama elden ne gelir. Onca iş beni bekliyor. İstemeye istemeye ayrıldım bahçeden. Ama yolun kenarındaki son ağaç yaptı yapacağını. Üzerinde hala portakallar vardı. Ama bir taraftan da çiçek açmıştı. Anadolu kadını gibiydi portakal ağacı. Bir çocuğu kucağında, diğer çocuğu karnında. Doyasıya izledim bu güzelliğide.
                        
          




BAHARDA FİNİKE'DE
Yine bahar gelecek, yine portakal çiçekleri açacak.  Ben yine Finike'de olacağım. Bu kez iş olmayacak. Gün boyu dolaşacağım portakal bahçesinde. Üzerime sinen alkollü suyun kokusuna inat içime çekeceğim mis gibi portakal çiçeği kokusunu.
 

  

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder