18 Ocak 2015 Pazar

Cüceler Mağarası


Cüce çocuğun sığındı mağara

Babasından yediği tokada çok içerlenen cüce çocuk gecenin karanlığında evini terk eder ve bir mağaraya sığınır. Ormanda yürüyen başka bir cüce çocuğu gizlice takip eden çoban, evden kaçan çocuğun saklandığı mağarayı görür. Bu olaydan sonra mağaranın ismi Cüceler Mağarası olarak kalır. Akdeniz’in karşısına tüm heybetiyle dikilen Toroslar’ın eteğinde ormanlarla kaplı bir köyde günümüzden 200 yıl kadar önce cüce bir aile yaşarmış. Köyde mutlu mesut bir yaşam süren, köyün neşe kaynağı olan ailenin içerisinde bir gün tartışma çıkmış. Tartışma hızla büyümüş ve kavgaya dönüşmüş. Tartışma sırasında sinirlenen baba, oğluna bir tokat atmış. Yediği tokta içerleyen cüce çocuk, gecenin karanlığında evi terk etmiş. Cüce aile ve köylü günlerce ormanda evini terk eden çocuğu aramış. Günler günleri, haftalar haftaları takip etmiş ama cüce çocuktan bir daha haber alınamamış.
















  


EVDEN KAÇIP MAĞARAYA SIĞINDI

Gecenin karanlığında evini terk eden ve ormanlık alana doğru kaçan cüce çocuk, köyün sırtını yasladığı tepedeki mağaraya sığınmış. Cüce çocuğun anne ve babası oğullarını bulamamanın üzüntüsü ile kahrolmuş. Cüce çocuğun sığındığı mağaradan bir tek kardeşi haberdarmış ve cüce çocuğa gizlice yiyecek götürüyormuş. Her gün gizlice abisine yiyecek götüren cüce çocuğu bir çoban görmüş ve ormanın içerisinde gizlice onu takip etmeye başlamış. Çoban, çocuğun o güne kadar habersiz olduğu bir mağaraya girdiğini görmüş ve çok şaşırmış. Merakını gidermek için çoban da mağaraya girmiş. Mağaranın son bölümünde gizlenen cücenin, cüce kardeşi tarafından getirdiği yiyecekleri yediğini görmüş.

MAĞARADA RENK CÜMBÜŞÜ

Hikayenin bundan sonrası ve çocuğun ailesine kavuşup, kavuşmadığı bilinmiyor. Ancak bilinen tek gerçek mağaranın adının bundan sora Cüceler Mağarası olarak kalması. Cüceler Mahallesi, Alanya kant merkezine 37 kilometre uzaklıkta bulunan Tırılar mahallesinde bulunuyor. Bozdeğirmeni mevkiindeki mağara 170 metre yükseklikteki bir tepede yer alıyor. Küçük bir girişi bulunan mağara 155 metre uzunluğa ve ana salonda irili ufaklı 6 odacığa sahip. Mağaranın yüksekliği yaklaşık 40 metre. Mağaranın en belirgin özelliği sarkıtların, dikitlerin ve sütunların rengarenk oluşudur. Cüceler Mağarası’nı ziyaret edenlerin en çok ilgisini çeken noktada yapının içerisindeki renk cümbüşüdür.

SARKIT VE DİKİTLER SÜTUNLARA DÖNÜŞTÜ

Mağaranın ana salonunda ve küçük odacıklarında suyun geçiş yolu net olarak görülür. Bazı odacıkların uç noktalarında dar dehlizler vardır ancak profesyonel ekipler mağarada inceleme yapmadığı için bu dehlizlerin devamında ne olduğu bilinmez. Mağaranın içerisinde, her tarafta sarkıtlar ve dikitler görülür. Bazı sarkıt ve dikitler birleşmiş, sütunlara dönüşmüştür. Mağaranın ana salonunda dikitlerin ve sarkıtların oluşturduğu dev sütunlar net olarak görülebilir. Sarkıt ve dikitlerin yanı sıra mağarada suyun geçtiği noktalarda çok sayıda traverten de vardır. Suyun zaman içerisinde pürüzsüz bir yüzeye dönüştürdüğü travertenler görülmeye değerdir. Mağaranın son bölümünde su zerrecikleri görülür. Tabanın yaş olduğu bu bölümden geçmişte su çıktığı sanılmaktadır.

SUYUN AKTIĞI KANALLAR GÖRÜLMEYE DEĞER

Mağaranın oluşumuna neden olan suyun akıp gittiği alanlar da mağaranın ilgi çeken bölümleridir. Küçük odacıklar dikkatlice incelendiğinde geçmişte suyun geldiği noktalar görülebilir. Yaz kış serin bir havaya sahip olan mağara sıcak yaz günlerinde serin bir ortamda farklı bir gün yaşamak isteyenler tarafından değerlendirilebilir. Mağaranın girişine giden parkurun başlangıç noktası seyir terası olarak düzenlenmiştir. Buradan kuzeye doğru bakıldığında Toros Dağları ve önündeki vadi göze çarpar. Çam ormanlarıyla kaplı vadi temiz havasıyla oksijen deposudur. Mağara Alanya dağlarında safariye çıkmış yerli ve yabancı misafirlerin uğrak durağıdır. Alanya dağlarında, vadilerinde, kanyonlarında, ormanlarında ve dere kenarlarında gün boyu dolaşan misafirler, turlarının bir durağı olarak mağaraya da uğrarlar. Mağaranın alt kısmındaki köyde ipekböcekçiliği yapılması nedeniyle yaz aylarında ipek dokuma tezgahları da mağara gezisi sonrasında bölgenin görülmeye değer bir zenginliğidir.













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder