22 Nisan 2014 Salı

Büyüleyici güzellik







Torosların koynundaki güzellik: Altınbeşik Mağarası

Mavi ile yeşilin kucaklaştığı koyların, rüzgarda salınan altın sarı kumlarla kaplı plajların ardından başlıyor nice medeniyetlere ev sahipliği yapmış bereketli topraklar. Her köşesinde tarihin bir döneme damgasını vurmuş medeniyetlerin izini taşıyan bu topraklar Toros Dağları’nın eteğinde son buluyor. Toros Dağları’nın içlerine doğru ilerledikçe geniş düzlüklerde kalan doğa harikalarının, tarih mirasının yerini yenileri alıyor. Zirveye doğru ilerledikçe sadece sahne değişiyor. Kadim medeniyetlerin izleri, Antalya’nın dillere destan doğal güzellikleri hiç ama hiç değişmiyor. Sadece gerideki düzlükte kalanın yerini yükseklerde bir yenisi alıyor. Tıpkı Toros Dağları’nın koynuna sokulmuş Altınbeşik Mağarası gibi. On binlerce belki de yüz binlerce yıllık bekleyişinin son bulmasını dileyerek, ziyaretçilerine tüm güzellikleriyle ‘Bende buradayım’ diyor.    

18 Nisan 2014 Cuma

Likya lahitlerinden tahıl ambarlarına...






Likya lahit mezarından Bezirgan tahıl ambarına

Patara’nın uçsuz bucaksız kumsalından, Olympos’un baş döndürücü güzellikteki koylarına ve Torosların sarp yamaçlarına kadar Batı Akdeniz’in dört bir yanına damgasını vurdu Likyalılar. Tarih sahnesinden silinip gitmelerine, medeniyetlerinin üzerinden 2 bin yıl geçmesine rağmen, kültürleriyle hala ayakta Likyalılar. Sadece antik kentleri ve kentlerinde muhteşem yapılarıyla değil, Bezirgan’daki tahıl ambarlarıyla da.
Günümüzden 2 bin yıl önce, Antalya’nın batısında, doğal limanı andıran koyların kıyısında, uçsuz bucaksız sahilin ardında, ormanlarla kaplı dağlarda yaşadı Likyalılar. Döneminin en muhteşem kentlerini kurdular. Antik tiyatrolarıyla, sütunlu caddeleriyle, hamamlarıyla, agoralarıyla, lahit mezarlarıyla ve anıtsal yapılarıyla. Dağların arasındaki düzlüklerde ve Akdeniz’in hemen ardındaki ovalarda, hüküm sürdükleri tüm topraklarda medeniyetin gelişmesine büyük katkı sağladılar. Tarih sahnesinden silinip gittikten asırlar, hatta binyıllar sonrası bile medeniyetlerinin izleri yok olmadı. Zamana meydan okuyup dimdik ayakta durmanın aksine yerlerini alan topluluklar tarafından da yaşatıldı. Bezirgan’da Likya lahit mezarlarının birebir kopyası gibi duran tahıl ambarlarıyla.